'hepimiz aynıyız' demişsiniz ya .. ee o zaman kim hatırlatacak bize , ciddi olmayı ?
bence beşerin de bi fabrika ayarı vardır ...Bazı anlar olur unuturuz bildiğimiz en mukaddes şeyleri ...Unutmakta da hayır vardır ..Zira ; 'unutulan şeyler daha bir anlam kazanır ve özleriz 'eski ben' halleri.
Hafıza kaybına uğramadığımız müddetçe çok sorun yok gibi.Yeter ki Öz'ü unutmayalım . Yoksa her insan hayatının bir bölümünde civataları gevşetmiştir :) Doğal bir hadise (gibi) görünse de , sıkılaştırmak en mühim olanı .Burada 'farkındalık' devreye giriyor tabi .Sanırım bunun içinde bir adet boy aynasına ihtiyaç var :)
Aynadaki de "Acaba bu karşımda ki yabancı kim" diye geçiriyor içinden şüphesiz. İki tarafta karşıdan bekliyor ilk adımı. Tavır,tafra gereksiz. Aslında iki tarafta çok anlayışlı. Biri gülünce, diğeri de gülüyor sebepsiz.
Aynadakiyle barışıp anlaştıktan sonra insan, hayat kendiliğinden düzelmeye başlar. Ne mutlu ki bizi biz yapan ve yapacak değerlere, şeylere çok yakınız ve ne yazık ki bir o kadar da uzak. Asıl mesele ve soru o değerlerin ve o "şeylerin" nerede olduğu değil...Asıl soru şu ki biz neredeyiz..?
adsız, o halde özünü unutmayanları ayıralım:)kendimiz unuttuğumuz an bi ayna bulmak en güzeli.. sözün özü; öze söz anlatabilmeyi başarabilmekte.. bakmakla görmek arasındaki farkı anlayabilsek...zira baktığın şeyin, g/örebildiğin kadarını anlar ve farkedersin ancak.. ki ötelere geçmekse muradın; önce özündeki aynanın tozunu bir almalı, isli puslu havalarda öyle fazla dolaşmamalı:)...ne de olsa "kurtlar puslu havayı sever"...:)
pabuç, çünkü kendimizi başka yerlerde başka lisanlarda başka diyarlarda unuttuk..unuttukça kendimizden biraz daha uzaklaştık..kalbimizden geçen yolları neden takip etmeyiz de; nerde bi taşlı tozlu yol bataklık varsa ordan geçmeye çalışırız... cahit zarifoğlu'nun duasını hatırladım şu an;"Allahım yol boyunca başı boş bırakma bizi..."demiş şair... amin diyelim biz de... kendimizi unutmamak duasıyla..
Bu hale girmeyi biz mi istedik? Onlar mı yaptılar? Biz istemeseydik onlar yapabilir miydi? Biz istediysek ne istediğimizi anladık mı? Onlar yaptıysa hoşumuza gitti mi ki biz böyle kaldık?
Ne bilim ne çok soru oluşturdu bi cümle bende böyle...
kabakulak, evet, bu soruları aynen ben de soruyorum kendime;ama cevap alamıyorum:) herşey bizde bitiyor gibime geliyor.. o sorulara verdiğimiz yanıtlar bizim hangi çizgide olduğumuzu anlatabilir belki.... bilmiyorum...dediğiniz gibi daha çok cevaplanacak soru var..
cecil, ciddiyiz:) ciddisiniz:) ciddiler:) sizi gidi ciddiler:)).. biraz üstüme alınıyorum bu konuda..ciddiyetimizi takınalım lütfen; sonra düşeriz müşeriz de en derin ciddiyetsizliklere(aman Allah muhafaza)
ben de öğrenme aşamasındayım...öğrenecez inşaallah.. sevgilerimle:)
18 yorum:
Hepimiz..
biyerden sorna kaybediyoruz kendimiz . arada bir yenilemek lazım ya! zor .
remla,
bir bir biribirimize bakar bakar dururuz...resmiyetle ciddiyet arasındaki farkı unutan hep biz; hepimiz...aynıyız..
komançi,
bi yerde bi yanlış var ama nerde..
aynaya kabahat bulanlardan olmasak keşke...
'hepimiz aynıyız' demişsiniz ya .. ee o zaman kim hatırlatacak bize , ciddi olmayı ?
bence beşerin de bi fabrika ayarı vardır ...Bazı anlar olur unuturuz bildiğimiz en mukaddes şeyleri ...Unutmakta da hayır vardır ..Zira ; 'unutulan şeyler daha bir anlam kazanır ve özleriz 'eski ben' halleri.
Hafıza kaybına uğramadığımız müddetçe çok sorun yok gibi.Yeter ki Öz'ü unutmayalım . Yoksa her insan hayatının bir bölümünde civataları gevşetmiştir :) Doğal bir hadise (gibi) görünse de , sıkılaştırmak en mühim olanı .Burada 'farkındalık' devreye giriyor tabi .Sanırım bunun içinde bir adet boy aynasına ihtiyaç var :)
Aynadaki de "Acaba bu karşımda ki yabancı kim" diye geçiriyor içinden şüphesiz.
İki tarafta karşıdan bekliyor ilk adımı. Tavır,tafra gereksiz.
Aslında iki tarafta çok anlayışlı. Biri gülünce, diğeri de gülüyor sebepsiz.
Aynadakiyle barışıp anlaştıktan sonra insan, hayat kendiliğinden düzelmeye başlar. Ne mutlu ki bizi biz yapan ve yapacak değerlere, şeylere çok yakınız ve ne yazık ki bir o kadar da uzak.
Asıl mesele ve soru o değerlerin ve o "şeylerin" nerede olduğu değil...Asıl soru şu ki biz neredeyiz..?
adsız,
o halde özünü unutmayanları ayıralım:)kendimiz unuttuğumuz an bi ayna bulmak en güzeli..
sözün özü; öze söz anlatabilmeyi başarabilmekte..
bakmakla görmek arasındaki farkı anlayabilsek...zira
baktığın şeyin, g/örebildiğin kadarını anlar ve farkedersin ancak.. ki ötelere geçmekse muradın; önce özündeki aynanın tozunu bir almalı, isli puslu havalarda öyle fazla dolaşmamalı:)...ne de olsa "kurtlar puslu havayı sever"...:)
hayalin derinlikleri,
"biz nerdeyiz..?" evet bu soruyu kendimizi sormaktan bile korkuyoruz bazen...çünkü gerçekleri duymak insanın nefsine ağır geliyor...
öze söz anlatmayı başardık mı; nefsi safdışı bırakabiliriz belki.(safdışı mı?..çok zor..çok..nihayetinde insanız..)
Şu dünyada her şey olduk da bir kendimiz olmadık..!
pabuç,
çünkü kendimizi başka yerlerde başka lisanlarda başka diyarlarda unuttuk..unuttukça kendimizden biraz daha uzaklaştık..kalbimizden geçen yolları neden takip etmeyiz de; nerde bi taşlı tozlu yol bataklık varsa ordan geçmeye çalışırız...
cahit zarifoğlu'nun duasını hatırladım şu an;"Allahım yol boyunca başı boş bırakma bizi..."demiş şair...
amin diyelim biz de...
kendimizi unutmamak duasıyla..
Bu hale girmeyi biz mi istedik? Onlar mı yaptılar? Biz istemeseydik onlar yapabilir miydi? Biz istediysek ne istediğimizi anladık mı? Onlar yaptıysa hoşumuza gitti mi ki biz böyle kaldık?
Ne bilim ne çok soru oluşturdu bi cümle bende böyle...
kabakulak,
evet, bu soruları aynen ben de soruyorum kendime;ama cevap alamıyorum:)
herşey bizde bitiyor gibime geliyor..
o sorulara verdiğimiz yanıtlar bizim hangi çizgide olduğumuzu anlatabilir belki....
bilmiyorum...dediğiniz gibi daha çok cevaplanacak soru var..
ciddimiyim...?
öğrenmekteyim ... az biraz öğrendim sayılır..
cecil,
ciddiyiz:)
ciddisiniz:)
ciddiler:)
sizi gidi ciddiler:))..
biraz üstüme alınıyorum bu konuda..ciddiyetimizi takınalım lütfen; sonra düşeriz müşeriz de en derin ciddiyetsizliklere(aman Allah muhafaza)
ben de öğrenme aşamasındayım...öğrenecez inşaallah..
sevgilerimle:)
bizi gidi ciddiler...:))
yeterki isteyeleim öğreniriz be dostum..
bağışlayınız yorum yaparkene ciddi olamıyorummmm :PP olmuyorum:) olmakta istemiyorummm :))
("yapar'kene" diye bir kelime yok biliyorum :))) ciddiyetsizlik olsun diye yazıyorum ,rahatsızlık verdiysem şimdiden özür dilerim isteyenlerden ;)
cecil,
ciddiyetsiz ciddilerden bahsediyoruz biz hem...
dilediğin şekilde yazabilirsin ne demek,ciddiyetsizlikmiş, o nasıl bi şey oluyor:))..
bizim yüreğimizdeki anlatmak istediklerimize baksınlar, ordaki ciddiyeti görürler:)
derin teşekkürlerimle:)..
görüşebilme duasıyla...
Aynayı çocukluğundan beri çok seven biri olarak,ruhumuzu maskesiz ve çıplak haliyle görme şansı sunduğunu düşünürüm aynaların....
ruh ve mana,
haklısınız....
"aynayı eline alan korkuyu bilir.."c.z.
teşekkürler...
hayırlı cumalar:)
Yorum Gönder