21 Mayıs 2012

aklınıza gelen ilk üç kelime...


-.......
-.......
-.......



Farkındayım bugünkü post  biraz farklı oldu sanırım.  Bu da böyle olsun istedim. Sizden bu fotoğrafa baktığınızda aklınıza gelen ilk üç kelimeyi rica ediyorum sadece, hepsi bu.
Çok kolaymış değil  mi?  Birazcık bakış açılarımızı zorlayalım istiyorum.
Belki birazcık da bu metruk ve mahzun bloguma renk gelir sayenizde :)


Merak ediyorum neler çıkacak  acaba?:)
Hem ne demişler maksat muhabbet olsun, kahve bahane ;)


miniknot;kelime olması şart değil tabi, o an aklınıza gelen bir cümle de olabilir ..paşa gönlünüz nasıl isterse artık :)

04 Mayıs 2012

deneme bir ki üç...


Selamlar..

Ben yokken neler neler olmuş burda böyle.  Blogger kendine yeni kıyafetler almış.  Yalnız ben senin bu yeni kıyafetlerini pek beğenmedim sevgili  blogger, söyleyeyim.  Pek bir demode duruyor.  Zaten buralara yabancılaşmıştım, işte şimdi sayende iyice tam oldu.  Yapacak bir şey yok artık, alışacağız.  Nelere alışmadık ki, öyle değil mi?

Hadi hayırlsı bakalım...


Twitter'den size biraz twit toplayıp getirmiştim, onları paylaşayım dedim.  Hiç olmazsa biraz buranın havası değişsin öyle değil mi?...Aslında arada  bir buralara uğrayıp  havalandımak  gerekiyor. Şöyle arada bir blogun, tozunu isini pasını almak lazım, çok pasaklı gördüm blogumu.  Ve çok mahzun.  Yazık ben yokken kimsecikler ilgilenmemiş blogumla.  Üstelik bana da kırgın..Eee haklı tabi garibim, ne arayıp ne soruyor sahibi, tam da hayırsız blogger profili..
Neyse..Geldik ya sonunda, bu da bir şey.

Twitter'dan esintiler getirdim demiştim değil mi en son?
Evet..

İşte kayıp blogger'ın kayıp cümlelerinden esintiler...

Buyursunlar bakalım;

-Kuşların şamatasına hüzün makamında şarkılar eşlik ediyor..Gün maviye boyanmış...Bahar dalgalı...

-Sustuğun kadar,sustukların büyür içinde..

-Her doğru doğru değildir aslında, bazıları yanlışın doğruya bürünmüş halidir.

-Ne giysem yakışmıyor üstüme, yağmurlardan başka..

-Hayat bazen Ömer Çelakıl'ın saçları gibi....Karmakarışık..Şifreli..

-Düşüncelerimizin en iyi aynası, yaşamlarımızın akışıdır..

-Çok şey düşünen, aslında hiç bir şey düşünemez..


-Siz sabahları dünyaya bakarsınız şehirlerden..Şehirler sizi s/üzer yalanlarınızdan..Ölüler güler, siz ağlarsınız..

-Aklının tümleyenlerini, kalbinin suspusluğuna ört, uyu.


-Anlamsızlıkları bile anlamlandıran bir kalbin varsa,gölgen olmasa da olur..

-Yanıltıcı yanılsamalarla doluydu; hayatın ışık alan tarafı..

-Ya kendini kaçır hayattan...ya da aklını...

-Dünya nasıl olması gerekiyorsa öyle..kendi kendini kurtaramayanı hiç kimse kurtaramaz

-İnsan en çok kendisine yalan söyler ve en çok kendisi inanır o yalanlara...

-İyi ki "belki"ler var, yoksa "keşke"lerle hayat zor geçerdi..


-...?

Devamı  mı?

Haftaya inşallah..Haftaya dediysek artık hangi hafta olur, orası meçhul:)....Çok fazla uzatırsam, belki sıkılırsınız diye düşündüm. Öyle de düşünceliyimdir işte, görüyorsunuz:)
Bir dahaki sefere bizim bu metruk blogun tozunu almaya geleceğim ya hani..
Heh işte o vakit size  yine twitter'den esintiler getiririm...
Anlaştık mı?..
Tamam...

Öyle işte..


/derin(seylabe)/

****

minik not;
Arkadaşlar unutmadan söyleyeyim de, artık bir ismim daha var benim:)..derin..göçebe..name-i nur derken  yeni bir isim daha eklendi isim listeme..seylabe :)
twitterdaki ismim olur kendileri :)
bu arada bende isimler tükenmez, yarın öbür gün,  bir bakarsınız başka bir isim...kimbilir..
hayat işte..