Değişti herşey..Herşey değişti...Değişmeyen tek şey sevdalı yanım...Şimdilerde
eskiciden alma, antikadan bozma, yeni yetme düşlerle birlikte yaşıyorum.. Büyütüyorum yüreğimdeki çocuk sevdaları; herşeye inat...
Kırmızı biskletli haylaz güneş, yedi rengin cümbüşüyle kendinden geçmiş salına salına dolaşan gökkuşağı...Tıpkı ilk günkü gibisiniz...Ya yağmurun elleri....ah, nerdesiniz?...Sahi ne de güzel göz kırpardınız öyle; alıp benden beni...
Gökyüzünün kucağında ninnilerle uyuyakalmış serçecikler...
Toprağın biricikleri; papatyalar...menekşeler...gelincikler...Görün beni de, beni de duyun, bakın size el sallıyorum...Durun gitmeyin ! Beni de bekleyin e mi? Hüzünler ırmağında ıslanmış yüreğimi sonsuzluğa asıp hemen geliyorum....
yazan/derin
zaman ve yer/29.05.2010.(düş sokağı sakinlerinin bahçesi...)
****
şimdi asıl hikaye şöyledir; "derin" bir öğle üzeri dinlenmeye çekilmişken, gözlerindeki uykuyu farkedip hadi siz gidip biraz dolaşın diyerekten uykusunu başından savan, sonra da bahçede aylak aylak dolaşmaya çıkan, bu arada da kağıdı kalemi de gizli bir hazine gibi hep yanında taşıyan düş meraklısı "derin" bu arada uçuş denemelerine kalkışmıştır....sonu hüsranla bitmiştir ama derin bu işten hiç vazgeçmemiştir, çünkü kaybedecek bi şeyi yoktur ve sonunda " uçuş denemeleri"ne devam etme karar alır...
işte bu satırlar o uçuş denemeleri sonucu ortaya çıkmış satırlardır...ve sonunda da nasıl olduysa bunları bi güzel derleyip toparlayıp post haline getirmeyi başarabilmiştir....ve daha bir sürü düşleme notları bu uçuş denemeleri sayesinde derlenip toparlanmayı beklemektedir :)...
bu uçuş denemelerinin devamı gelebilir mi derseniz?...gele de bilir gelmeye de bilir derim...bu "uçuş denemeleri" toplanıp çöpe de atılalabilir, bu "derin"in paşa gönlünde oturan keyfinin kahyasına kalmış bir şeydir:) ne de olsa zamane insanı işte, ne yapacağı belli olmuyor :)..böyle işte, yani hikaye asıl bundan ibaret...
olan biten hepsi bu...
"derin"im o değil de belli mi olur, belki üstümüzden her an bir kuş geçebilir :)