30 Temmuz 2010

kedi mi desem, deniz mi desem...ne desem...


başlık  bulamadım....
ne yazacağımı da unuttum iyi mi ?
ben susuyorum...
...


****

Foto/Salih Güler

29 Temmuz 2010

sır...


hep vardım, doğru...
lakin
hiç olmadım!

kendime özgünüm
kendime özgürüm

severim..sevilirim...
gülerim...güldürürüm...
yaşarım...yaşatırım...


aşk kalabalıklaşsa da avucumda
küme küme düşse de yüreğime kelimeler
ben
her gece bağımsız ölürüm...



28 Temmuz 2010

şimdi uyusam keşke...


"Sen söyle
her zaman işe yaramaz mı 
ilk öğrendiğin dua..."

...Furkan Çalışkan...



21 Temmuz 2010

gönderil(e)memiş mektuplar...



Yine karşılaştık işte. Evet yine ben... hani o görmezden geldiğin diğer yanın!
Ne gariptir ki hala bıraktığım yerdesin! Yaşamayla meşgulsun... Hala "yaşam"la" ölüm" arasındaki o ince çizgide seksek oynayıp duruyorsun.

Hergün onlarca insan terk-i diyar eylerken, hergün onlarca insan başka bir aleme geçiş yapıyorken ve sen de bunlara şahit oluyorken... hala oyundasın öyle mi?
Hala kendi alemindesin!

Hiç mi farkına varmadın? Hiç mi şahit olmadın? Her doğan günün aşk kızıllığında battığına... batan her günün, başka bir ufukta doğduğuna... bu kadar mı hayat bürümüş gözlerini!

Bırak oyunu da... aç artık gözlerini!.. Kabul et ki şahitlik ettiğin herşeye şahit olan Biri var ve O Biri senin herşeyine şahit!

18 Temmuz 2010

yolcu...

...
"Mor salkımın dallarındaki çiçekler kâinatın duasıydı.
"Bir şeyden her şeyi yapmak ve her şeyi bir tek şey yapmak, her şeyin Halık'ına has bir işti." "Bahar ise, Şems ve Kamer'i teshir eden, gece ve gündüzü çeviren Zat'ın elindeydi."

Mor salkımın yanından geçen bir dünya yolcusu, Yaratıcı'nın eserini temaşa etti. "Maşaallah!" dedi  içinden. Mor salkımın yeni açmış çiçeği kendinden geçti.
Beklediği, bu andı. Melekler, yolcunun bu sözünü duyup kaydettiler...
Sonsuza dek koruyalım dediler..."
...


...Mustafa Ulusoy...

Fotoğraf/Kâzım Mızrak



14 Temmuz 2010

ayrılmaz ikili...



Tadını çıkar!
Keyfine bak!
Tadına var!
Keyfin olsun!
Hep böyle söyleniyor...
En gözde laf "keyif"
...
Aman tadımız bozulmasın!
Aman keyfimiz kaçmasın
!
...

****


Her şeyin keyfini çıkartarak yaşamak istiyoruz.
Ama artık neredeyse hiçbir şeyin değerini bilmiyoruz.
Hele insanlarla ilişkimiz...
Çevremizdeki insanları sadece arzu ve keyif nesneleri olarak gösteren popüler kültür etkisi yok mu?

O daha da beter!


****

Birinin değerini bilmiyorsanız, onun hayatınızdaki yerinin değerini umursamıyorsanız...
Birlikte keyifli bir vakit geçirmişsiniz, neye yarar?
Ya köpük gibi uçar gider ya da haşin bir tüketim ilişkisine dönüşüverir.

Oysa bakıyorum da..
Kimse "değerli bir dost" istemiyor, herkes eğlenceli bir arkadaş peşinde!

...


...Haşmet Babaoğlu...

foto/keyif denince

***

Keyif dedim de aklıma şu "ayrılmaz ikili" geldi:)......çay ve simit...aslını sorarsanız onlar bu postta masumlar, onların hiç bi hatası günahı yok:)  hatta uzaktan yakından konuyla alakaları  da pek yok zaten:)......ama  nasıl olduysa işte garibanlar kendilerini konunun içinde buldular sayemde:)...konu biraz düşündürücü olduğu için,  çay ortamı keyfilendirir diye düşündüm....
Neyse, o değil de keyif  dedik de  çayın  keyfi de ancak simitle çıkardı heralde:)..ne de olsa ayrılmaz ikililer:)....onlar için bi şarkı da çalacaktım ama hadi neyse...şarkının ismini tahmin etmişsinizdir sanırım:)
....
Efenim çay  simit keyif  falan derken konuyu da dağıttık....
Gerçek dostlarımızın değerini anlayabilme duasıyla inşaAllah...


07 Temmuz 2010

sessizlik büyütüyor korkuları...





 ...

 "Korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar ama gün ışığı onları gizler..."
 ...

Irvin D.Yalom

***



foto/Utku Arlı