29 Eylül 2009

bir kaç kelimen olsun kıyıda köşede...gün gelir...

Hayatında hiç balta tutmamış, odun kırmamış, bir sobayı tutuşturup ısınmanın keyfine varmamış…Bir çeşme başında kuyrukta bekleyip bir bidon su doldurmamış…Yer yatağından uyanıp, yer sofrasında aynı kaba kaşık sallamamış…Gaz lambasının titrek ışığında kitap okumamış…Kuzine’de ekmek kızartmamış, portakal kabuğunu o kızgın demirin üstüne koyup odasına rayiha katmamış…
Ve fakat hayatı anlamaya çalışıyor genç adam;

aşkı anlamaya çalışıyor…
***
Senin kelimelerin yok; sen ona yan önce…
Nasıl söyleyeceksin kalbindeki yangını?
Nasıl?
***
Nasıl “Yunus” olunacak?
Oduna gerek yok ki, düzgününü arasın garibim…
Doğal gaz faturaları da “otomatik ödeme”de…
Hani yollayıp fatura ödetsen, kuyrukta beklesin, sabrı öğrensin diye…
O da yok…
***
Kelimeleri de yok…
Sadece; slm, nbr…
***
Ama haklarını yemeyelim; sanal olan her şeyi kavramış durumdalar…Sanal: Gerçekte yeri olmayıp, zihinde tasarlanan, mevhum, farazi… (TDK Sözlük)Aşkına dair bir cümle yaz… Mektup veya kart… Postaya ver… Aşkın o postayı beklesin…
Sen de cevabını…
Ama olmaz…
SMS veya MSN varken…
İster çiçek yolla anında görsün ekranında…
İstersen “gülümseyen” bir yüz…Cevabın gelmesi de beş-on saniye…Bir kalp veya “kızgın” bir yüz…
***
Beklemek öğrenmektir hâlbuki…
Isınmak için odun kıracaksın, sobayı tutuşturacaksın…
Vücudun ve beynin çalışacak.
Beyin “kelimelerle” çalışır..
Kelimelerle düşünürsün…
Düşündükçe öğrenirsin…
Gün gelir de elektrikler kesildiğinde veya sular veya doğalgaz…Telekomünikasyonsuz kaldığında…
İşe yarar…
Ateşi, suyu, toprağı hatırlarsın…
Konuşacak kelimelerin olur…


Murat Başaran

4 yorum:

-z dedi ki...

Vayyy çok güzelmiş yazı... ne çok şeyi farketmeden yitirmişiz, aynı zamanda kelimeleri de... kendimizi anlatmada ifade zorluğu çekiyoruz, ama bir iki suratın kendimizi ifade ettiğini sanıyoruz! Çokça yaptığımız birşey...

Düşün taşın ey kelebek, taşın düşün...

tefekkürane bir yazıydı, teşekkürler sevgili nur...

muhabbetle...

nadarû dedi ki...

evet, hakkaten de öyle...ne çok özelliklerimizi yitirmişiz öyle..
az düşünüyoruz az!...hem de çok az.. hatta bazen hiç!
kolaya kaçıyoruz hep.

düşünmeli ama öyle kara kara değil..kana kana çekmeli içimize anlattıklarını yüreğimizin...
bana müsade!
kaybettiğim kelimeleri bulmaya gitmeliyim tez elden..vakit varken :)
görüşmek üzere..

Adsız dedi ki...

tevafuk oldu =)
daha ıkı gun once dosyamdan cıkarıp okudugum bır yazıydı bu =)

kelımelerı cansız bırakıor bu alemler...can katmalı...dostların gozbebeklerındekı cıvıltıdan ılham alarak....


sevgıler =)

herdaımumıt

nadarû dedi ki...

kelimeler ve insanlar; sonsuzluğa uzanan derin bir yolculuk...upuzun bir yol...ara sıra kaybolmak gerekiyor bu yolda:)

o güzel kelimlerini buralara serpiştirdiğin için, kelimeler dolusu teşekkür:)

herdaimümit(le) inş..
sevgi ve muhabbet ile...