22 Ağustos 2010
düşünmek mutsuzluktur...
"Şunu öğrenmelisin : Sen hiç bir işe yaramaz değilsin. Seni senden çalan toplumdur.
-Kültür bir şeye cesaret edebilme sorunudur. Okumaya cesaret edebilme, bir görüşe inanmaya cesaret edebilme, görüşlerini açıklayabilme cesaretidir.
-Kültür, insanlık uğraşısının üst yapısı değil, temelidir.
-Güç ve korku her zaman yan yanadır.
-Aşk acısı çekmedim hiç, çünkü dünyanın verdiği acı her zaman güçlüydü.
-Dünyanın acısı olmasaydı taze yeşil yapraklar üzerindeki güneş ışınlarının anlamı olmazdı.
-İnsanın kendi dünyası dışında yaşayacağı bir dünya yoktur.”
***
öyleyse "dön bak dünyaya"
...Tezer Özlü...(izdiham)
başlık/SulhiCeylan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
20 yorum:
kendi dünyamızda yaşamaya çalışırken, başkaları tarafından terk edilen dünyaları da benimseyip çukurları daha da dipsizleşrimek saçlarıma beyazlar düşürüyor. çok dertliyim. yazılarınız ilaç gibi geldi.
düşünmekle varılan,varılacak olan yer mutluluk olmayacak doğru.ya mutlu olmayacağız;ya da düşünmeyeceğiz mi?düz mantıkla bakarsak.
Güç ve korku her zaman yan yanadır.
Ne kadar güçlü olsan da bir gün kaybedebilme korkusu.Ne kadar korksand da bir gün güçlü olma arzusu
Hüznün kaynağı sorunsalı ve bir heidegger göndermesine insan vardır ve var olmaktadır.
Üzerine çokça yazılmış, bi o kadar da yazılsa yetmiyecek kavramlar.
İyi kal Derincim...
Düşünmek mutsuzluktur" başlık şahane. Gerisi tefferruat.
Kur'an-ı kerim de sık sık ''düşünmez misiniz'' hitabıyla karşı karşıya kalıyoruz. Düşünmemiz isteniyor. Bir saatlik düşünce, bir yıllık ibadetten daha hayırlıdır. buyuruluyor. Düşünmeye bu kadar önemli olduğuna göre mutluluk getirse gerektir diye düşünmekteyim.
Düşünmeyen kişiler de çoğu zaman ağzına ne gelirse pat pat söylediğine şahit oluruz. Bunun getiri de çogu zaman mutsuzluk olur. Düşünceli insanın dili kalbinin arkasındadır bunu getirisi dünya ahiret hep huzur mutluluk olur.
teşekkür etmek geldi içimden...
sevgiyle kal...
kuşbeyin,
"düşünmek mutsuzluktur.."
"düşünmek mutsuzlukur..."
kaç gündür içimi kemiriyor bu söz..
düşünmek...mutsuzluk...
sınıfta kaldım:(
nesimi,
düşünmek mutsuzluktur..
mutlu olmanın bi yolu yok mu?..
yok!..çünkü düşünüyoruz, çünkü yaşıyoruz..çünkü insanız...
çünkü..
ehl-i blog,
ümitle korku arasında gidip gelmek gibi sanki de..gibi gibi..
hacivat,
ve var olacaktır...
düşünmeden edemiyoruz..düşününce de bi yerlerde kayboluyoruz...
sıradan bir sazan,
düşünüyorum, öyleyse varım..öyleyse mutsuzum...kavramlar altında ezilmiş kırılıp dökülmüş, yok olmaya yüz tutumuş bir "gregor samsa" vakası gibiyim...
ecehan,
ben de öyle düşünüyorum nedense..
rana,
amenna...demek ki düşünclerde bi bozukluk var, ayarı tutturamıyoruz..ya da kalp gözümüz körelmiş..düşünmelisin demiştim bi zmanlar kendime...ama kara kara değil..kana kana çekmelisin içine anlattıklarını yüreğinin... o kalpteki kara lekeyi silmeyi becerebilsek bi...
ya da doğru düşünebilsek belki de..
bu değerli yorumunuzdan ötürü teşekkür ederim, eyvallah...paylaşımınızdan mutlu oldum:)
ama gene de "düşünmek mutsuzluktur" demek tam bana göre
.. en azından şimdilik...
hanife,
hak edecek naptım ki:)
hoşça bakasın zatına ha edebiyatçı kız ;)
sevgiyle kal...
Düşünmek umuttur...
Çünkü yaşanılan her mutsuzluk, bir çözüm bulma adına çıkılan yolculuktur.Kaç kişi görmüşüzdür ki şu hayatta elini ateşin içinde bekletebilsin.Mutsuzluk eli ateşe sokmaksa, düşünmek bunu görmek, fark etmektir. Eli çekerken ateşten, canının yanması insanın, düşünmenin mutsuzlukla olan münâsebetidir.Yanma bir an, acı biraz daha fazla sürer. Ama insaflıca düşünürsek aldığımız yaralar çokta öldürücü darbeler değiller.Öldürücü yarası olmayan ise sıkıntısı geçene değin, tedavisini arayacak hâlettedir bin bir "umut"la.
Düşünme beslenen bir umuttur o yüzden...Izdırabı ateşten kaldırmak adına...
hayalin derinlikleri,
"düşünmek umuttur.."
bazen düşünmek umuda açılan kapı olabilir; ki o kapıda sabırla beklemeyi becerebiliyorsak eğer..kolay gibi görünüyor, ama inanın çok zor...
teşekkür ederim bu umut dolu paylaşımınız için, yazdıklarınızı tekrar bi düşünücem sanırım...sağolun...
selametle...
teşekkürler..
Ben teşekkür ederim. Benim düşüncem şudur ki,insanda ki maddi manevi her türlü cihaz, insanın bulunduğu âna bir bakıyosa, insanın istikbaline 100 bakar.
Yani İstakbâlimizi kazanmak için verilmiştir bu cihazlar(Sevgi,aşk, öfke, nefret, kin,akletme, sağduyu...vs) Hepsinin bir terbiyesi vardır istikabli kazanma adına.İstikbal derken şu bir kaç senelik dünya hayatını kastetmiyorum.İstikbal ise umuttur işte efendim...Birazda korku gerçi...Muhakkak zor, kendi adıma biliyorum.Allah yardımcımız olsun...
Muhabbetle...
hayalin derinlikleri,
estğ, teşekkür asıl bizden...yorumlarınız hem bilgilendirdi hem ümitlendirdi, sağolun güzel niyetleriniz için:)
muhabbetlerimizle...
bu blogu çok seviyorummm
ahmet alper,
çok memnun oldum:)
teşekkür ederim teveccühlerinizden dolayı:)
Yorum Gönder