03 Mayıs 2010

Lisan-ı hal...


         
        Gördüğünü gösteren ayna, mukabil vasfında...
             Gördüğünü gösteren kalp  ise şahit makamında...
             ...


   
                        


Hayat dağılır,  muhit dağılır,   tabiat dağılır.
Söz dağılır,  yazı dağılır,   ses dağılır.
Suret dağılır.   Siret dağılır.
Dağılan kalptir aslında vahdet ve talep makamında.
Aynadan beklediğimiz,  söz.   Aynaya verdiğimiz, söz.
Ya ayna kırılmışsa ?
Kırık aynanın lisanı, hali kadardır.
Söz yok.  Lisan-ı hal.   O kadar.
Hüznün sularında kırılan ayna kendisinden başka ne gösterebilir ki ?
...
       


            

                İstiridyeyi kırmazsan inci çıkaramazsın ! 
                         İstiridye kimin ?
                               Denizin...
                                    Ya deniz ?
                                        Susalım ...!
                                                               




            


Su ve ateş arasındaki ilişki. 
Arınmayı bu dünyada su sağlıyor,
öbür dünyada ateş...
                                                                                              




                      


Bir bardak suda okyanus saklıdır çünkü kalbinde gözü olana...
Ve dahi bir bardak suda fırtına koparır kalp gözü kapalı olan...

                                                                                 



                 



Söz, muktedir çekim.  İktidar kipi.
Asıl sözlerim diye/bilemediklerimde miydi ?
Öteyi de işaret eden söz hali de.   Elif, Lam ve He ile  "Allah" da yazılıyor  "lale" de.   Söz sözün de içinde.   Sözün içine girki öteye geçesin.   Hali bilesin.
Sözü bilmeden hal, hal olmaz.   Hale girmeden kelam kemal bulmaz.
...
                                                                                                


                            
      

Denizimin üzerinden zamansız bir rüzgar geçebilir.
Denizimin üzerinden geçen rüzgar gemimi batırabilir.
Tellerime vuran mızrap sazımı kırabilir.
Yerinde olmayabilir yaz,   bahar vaad ettiği mevsimde gelmeyebilir.
Nisanda papatya, mayısta gül açmayabilir
Bir daha öyle olmayabilir.
Hasılı hiç emniyette değilim...





Nazan Bekiroğlu'nun (Mor Mürekkep ) adlı kitabının satır aralarında gönlüme takılanlardı...


***

Bu post daha önce(28 Ocak 2008) tarihli eski blogcu sayfamda yayınladığım bir postdu.....Resimleri de değiştirmeden bugün buraya aynen alıntıladım.....Zaman ne de çabuk geçmiş yahu, nerdeen  nereyee:(  Resimler de hep mora çalıyor nedense:)  Sanırım kitabın ismi "Mor Mürekkep"miş ya o yüzden olsa gerek; bu renkleri seçmişim hep...İlginç:)

14 yorum:

honeybee dedi ki...

Şu an ben Mor Mürekkebi okuyorum ve evet öyle güzel ki...Sanırım bende böyle bir şey yapmalıyım..Kim bilir ilk defa hayatımda düzgün bir şey yazmış olurum...

nadarû dedi ki...

Nazan Bekiroğlu...Kalem ustası...hayran olduğum yazarlardan biri...Ve tekrar tekrar okuma isteği duyduğum bir kitap..."Mor Mürekkep"...okumayanlar çok şey kaçırmış diye düşünüyorum;)

Çok sevindim Nazan Bekiroğlu okumana....okudukça yazma duygunun artacağına ve daha çok okuma isteği duyacağına eminim:)

sevgiyle kal...

İlknur dedi ki...

2000 yılında lise son sınıfta okumuştum. İki hafta önce başucuma getirdim tekrar kütüphaneden. Yeniden okumak üzere.

Okunması gerek, zaman zaman tekrar ederek.

Sevgilerimle..

nadarû dedi ki...

@İLKNUR
Tekrarlar bazen sıkıcı olsa da, kitaplar için geçerli değil bu söz:)..özellikle de bu kitap için:)

teşekkürler...
bilmukabil, sevgi ve muhabbet ile..

ruhumun pusulası dedi ki...

Gönlümün ziyadesiyle ihtiyacı olan cümleler bunlar... Muazzam... Bu kitabı bulmam lazım... Sağolasın.

cecil dedi ki...

selamlar.. selamlar..
sayfadaki müzik beni dağıttı... harikaydı..yazılarda aynen öyle

nadarû dedi ki...

@RUHUMUN PUSULASI,
her insanın etkilendiği yazar farklıdır...nedendir bilmem, Nazan Bekiroğlu'nun bu kitabı beni çok etkilemişti...ve her sayfası altını çizdiğim satırlarla doludur...daha doğrusu hemen hemen altını çizmediğim satır yok gibi...umarım en kısa zamanda elinize geçer bu kitap:)

güzel kitaplarda tekrar buluşmak dileğiyle:)

sevgiler..

nadarû dedi ki...

@CECİL,
aleykumselam...hoşgeldiniz...
ben de sayfadan kaldırmayı düşünüyordum parçayı:)..malum misafirlerimize bıkkınlık gelsin istemem:)..zira üç gündür sürekli çalıp duruyor:)....ha, ben bıkmam dinlerim ama, ya misafirlerimiz?..

parça beğenildiyse de ne mutlu:)...
teşekkürler...
sevgiler...

cecil dedi ki...

günaydınlarr..
lütfen ama lütfen kaldırmayın .. parça bu sayfayla anlamlı .. indirmek yerine sürekli sayfadan dinliyorum :)

nadarû dedi ki...

@CECİL,
Günaydınlar..
misafirimiz ne derse olur:)..başımızla beraber:)
size armağan ediyorum o halde bu parçayı:)..blog sizin emrinizde:)

sevgiler..

cecil dedi ki...

çok teşekkür ederim .. çok güzel bir armağan .. martılar ve istanbul... derin bir nefes çeker gibi.. idare etcez artık istanbula gidene kadar :))
sevgiler efendim ...

nohut oda dedi ki...

okunacaklar listesindeydi ..
bıraz daha öne gecmesı gerektıgını anladım..
cok hoş gerçekten..

nadarû dedi ki...

@CECİL,
rica ederim efenim ne demek, misafirlerimize güzel şeyler sunmak bizim asli görevimiz:)
İstanbul...martılar...balıkçılar..rüzgar
dilerim en kısa zamanda kavuşursunuz:)
bizden de sevgi ve muhabbetler...
biz buralardayız efenim, tekrar bekleriz:)

nadarû dedi ki...

@NOHUT ODA;
dediğim gibi inş. beğenilecektir...ve okurken aynı tadı alırsın umarım sen de:)

sevgi ve muhabbet ile..